fidye — is., Ar. fidye Tutsak edilen veya rehin alınan bir kimsenin serbest bırakılması için istenen para, kurtulmalık, fidyeinecat Baskı altında tutulduğunu bilip fidye vaat ederek seni kaçıracak birini aramışım. K. Bilbaşar Birleşik Sözler fidyeinecat … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİDYE-İ NECAT — Bir kimsenin esirlikten veya başına gelen bir belâdan kurtulmak için, kendisi veya kendi namına başkası tarafından mecburen verilen para vesaire hakkında kullanılan bir tabirdir. Tabirin karşılığı, can kurtarma akçası demektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFTİDA' — (Fidye. den) Fidye vererek esirlikten kurtulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yolug — fidye, feda, kurban I, 210, 243, 399; III, 13, 333 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜFTEDÎ — Fidye verip esirlikten kurtarılan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNFEDİ — Fidye verilerek kurtarılan esir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFDA' — Fidye kabul etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fidyeinecat — esk., Ar. fidye + necāt Fidye … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurtulmalık — is., ğı Fidye … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağa kaldırmak — (birini) birini, herhangi bir amaçla, zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada tutmak Yalnız Efe den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük